Son yıllarda Türkiye’de gençler arasında hızla yayılan yeni bir tehlike var: Kumar.
Ama bu öyle “lüks casino masalarında” oynanan klasik bir kumar değil.
Bugünün gençleri için kumar artık cep telefonunun ekranında, sosyal medya reklamlarında ya da Telegram gruplarında gizlice oynanıyor. Ve ne yazık ki bu sürecin arka planında ülkenin ağırlaşan ekonomik koşulları önemli bir rol oynuyor.
Genç işsizliğinin ve enflasyonun yükseldiği, geçim sıkıntısının arttığı bir ortamda, özellikle 18-30 yaş arası gençlerin büyük bir kısmı geçim kaygısı ve gelecek belirsizliği ile karşı karşıya. Maaşlar düşük, kiralar yüksek, hayat pahalılığı tavan yapmış durumda. Bu şartlar altında gençlerin bir kısmı “bir şekilde kısa yoldan para kazanma” arayışına yöneliyor.
İşte burada devreye kumar giriyor.
Eskiden kumar deyince akla casino veya iddaa bayileri gelirdi. Şimdi ise yasa dışı bahis siteleri, slot uygulamaları, online casino platformları ve hatta sosyal medya üzerinden oynatılan kumar grupları gençlerin cebine kadar girmiş durumda.
Üstelik bu sistemler inanılmaz agresif bir şekilde Instagram, TikTok, YouTube gibi mecralarda reklam veriyor.
Birçok genç, ilk küçük kazançla bu sisteme çekiliyor. “Abi 500 yatırdım, 3000 çektim” hikayeleri yayılıyor. Ama işin acı gerçeği şu: Uzun vadede çoğunluk kaybediyor. Borçlar artıyor, kredi kartları doluyor, çevreden borç alınmaya başlanıyor. Bazıları ise daha da ileri gidip kredi çekerek oynamaya başlıyor.
Türkiye’de bu konuda net bir veri olmasa da, yapılan saha araştırmaları ve uzman raporları üniversite öğrencileri arasında kumar oynama oranının son 5 yılda belirgin şekilde arttığını gösteriyor.
Ekonomik sıkışmışlık gençlerin psikolojisini de etkiliyor. Umutsuzluk, anksiyete, stres içinde yaşayan gençler için kumar bazen kaçış yolu gibi algılanıyor. Bir gece içinde “hayatını değiştirme” hayali, o kısa dopamin patlaması cazip geliyor. Ama sonu çoğu zaman hüsran.
Devletin burada iki yönden adım atması şart:
✅ Bir yandan genç işsizliğini ve ekonomik sıkıntıyı azaltacak politikalar üretmek,
✅ Diğer yandan yasa dışı kumarla mücadele ve farkındalık kampanyaları yapmak.
Çünkü bu mesele artık bireysel bir sorun değil, toplumsal bir tehdit haline geldi. Her gün daha fazla genç borç batağına saplanıyor, aileler yıkılıyor.
Unutulmamalı ki kumara sürükleyen en büyük etkenlerden biri çaresizliktir. Eğer gençlerin umut dolu bir gelecek hayali varsa, kumara değil hayata yatırım yaparlar. Ama ekonomik kriz sürdükçe, “şans oyunları” maalesef gençlerin hayatında kara bir gölge olarak büyümeye devam edecek.
Comments ()