eKitap(PDF)🇹🇷 Kızıl Elmaya At Süren Arslanlar Ayberk Efendi

Önsöz

Ey Osmanlı Gençliği!

Bil ki, Tarih geçmişte kalan bir mâzi değildir.

Kim bilir, belkide yeni bir başlangıcın işaretidir.

Ey Osmanlı Torunu!

Yine bil ki, bu elinde tuttuğun eser ne bir romandır, nede bir

fantazi ve hayalden oluşan kuru bir hikayedir. Böyle bir eser bu

güne kadar ne yazılmış nede anlatılmıştır. Tamamen hakikatlere

ve gerçeklere dayanan Topkapı sarayı Osmanlı arşivlerinin

tozlu ra􀃪 arında büyük bir umursamazlık ve vefasızlık içerisinde

kaderine terk edilmiş olan kaynaklardan uzun araştırmalar

ve emekler sonucu meydana getirilmiştir. Bugün tapusu halen

Osmanlı üzerinde olan Selçuklu imparatorluğu ile birlikte toplam

1.ooo yıllık sağlam Osmanlı temeli üzerinde duran devletimizin

pek azı müstesna ünlü tarihçileri NEDEN ve NİÇİN

şanlı tarihimizi tüm batıni ve zahiri yönleri ile yazmayıp sadece

kupkuru ve ruhsuz bir şekilde kah karalama, kah yalanlama

ve eleştiri yolunu kullanarak şanlı milletimize, ecdadımızı ve

tarihimizi sevdirmek yerine, kin ve nefret uyandırarak ecdad

ile torunun arasında uçurumlar meydana getirmiş olmalarının

cevabını siz şanlı Osmanlı severlere bırakıyoruz. Lâkin bizim
bu gibi kimselere vereceğimiz cevap

“Osmanlının 7oo yıldır yaptığı onca doğru arasında birkaç

yanlış arayacağınıza, 8o yıldır seçmiş olduğunuz kimselerin

yaptığı bunca yanlış arasından birkaç doğruyu söyleyin!”

olacaktır.

Şimdi burada dikkat edilmesi gereken husus, Tarihin

anlatılmamış olan bölümlerini anlatmış olmamızdır. Bundan

dolayıda bu güne kadar ansiklopedilerde yazılan detaylara

girmeye lüzum görmedik. Zira amacımız Tarih kitabı yazmak

yerine, yaşanmış tarihin anlatılmayan manevi bölümlerini

ve Osmanlı Padişahlarının manevi yönlerini Âyetler ve

Hadisler’le ele alarak, aynı zamanda Peygamber Efendimiz

(s.a.v.) tarafından haber verilmiş olan geçmiş ve gelecekle ilgili

olayları bilginize sunmaktır ki “İçinde bulunduğu zamandan

haberi olmayan, ga􀃪 ettedir.” Hadis’i Şerif’i bizleri bu kitabı

yazmaya mecbur kılmıştır. Tüm bunlar Hoca Sadeddin, ibn

Kemal, Ahmed Cevded Paşa, Ebussuud Efendi, Halimizade

Nurullah Efendi, Evliyâ Çelebi (k.s.), Aşık Paşazade, Mustafa

Sabri Paşa, Muhyiddin Ibnü’l Arabi ve yaşayan en doğru, canlı

kaynak, Şeyh Nâzım Kıbrısi Hazretleri, gibi bir çok büyük

Osmanlı Şeyhleri ve Tarihçilerinin eserlerinde yazmaktadır ki,

hepsi Arşivlerde bulunmakta olup ne yazık ki, Tarihçilerimiz

tarafından ne hikmetse ciddiye alınmamaktadır.

Şimdi biz burada sözü daha fazla uzatmadan sizleri tarihi

gerçeklerle başbaşa bırakıyoruz.